MEDENİYET

             MEDENİYET

       Bazı mefhumlar vardır ki içtimai hayattaki geçerliliğini asırlardır muhafaza etmektedir. MEDENİYET kelimesi bunlardan biridir.

       Dini ve dili ayrı anane ve kültürü farklı birçok kimsenin medeniyet mevzuu üzerinde konuşma ve yazıları bundan sonrada devam edecektir. Biz bu kelimenin önce lügat yönünü, daha sonra dini ölçüler çerçevesinde ve milli harslarımızda kıyaslayarak izahına girmeyi uygun bulmaktayız.

 MEDENİ kelimesi BEDEVİ kelimesinin zıddı olan bir kelimedir. BEDEVİ; çölde veya kırda çadır hayatı yaşayan, bir yerden başka bir yere taşınarak göçebe hayatı süren kimsedir. MEDENİ ise; şehirde yerleşmiş bedevi olmayan kimse manasında kullanılmaktadır. MEDENİ; kazandığı ilmi imal ettiği eşyayı ve keşfettiği şeyleri insanlığın hayrına kullanan ve beşeriyete faydalı olacak şekilde kullanan şahıstır.

MEDENİYET; bir bir milletin fikri, ilmi, siyasi ve ahlaki varlıklarının bir araya toplanmış olan şeklidir. Medeni insanda insanlık şartlarına içtimai terbiyeye ve güzel ahlaka sahip olan kimsedir. Medeniyet sadece: gardıroptaki giyeceklerle sınırlı değil, servet kibarlık ahlak dürüst ve nezaketle bir araya gelendir.Ahlak kaideleri ile bağlantısı bulunmayan ve fazilet temellerine dayanmayan bir medeniyet anlayışı, beşeriyete değil, zenginler ile nefsanî heveslerine köle olmuş kimselere hizmet eder… 

           Medeniyet, ilim ve ahlakın eşit olarak bir araya gelmesidir. Ahlaki ihmal eden bir medeniyet, ilmi bir tekâmül sayılsa bile ahlak ve fazilet medeniyeti diye isimlendirilemez.

Medeniyet neyi imal edeyim düşüncesinden ziyade yapacağım şeyleri insanların hayrına nasıl kullanabilirim düşüncesi içerisindedir. Çünkü insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır. Dinimizin tavsiyelerine kulak vermeyen terakki heveslerini mekanik sahada başarılı olsalar bile insanlığa faydalı olamazlar. Hakiki manadaki medeniyet:

    islamın emrettiği terakki fikir ile ahlak anlayışını bir arada yürütmek ve geliştirmektir. 

Tarihin seyrini değiştirmiş ve kurduğu imparatorluklarla birlikte medeniyetler tesis etmiş bulunan ecdadımızın başarısında dindarlığın ve ahlaki üstünlüğünün tesiri büyüK olmuştur                   

                                             HÜRRİYET 

          Yeryüzünün halifesi olarak yaratılmış bulunan insanoğluna bazı haklar ve hususiyetler eşit olarak verilmiştir.

         Yaşama hakkı ilim öğrenme hakkı ve hürriyet gibi… Hiçbir kimse diğer bir şahsın bu gibi haklarını kısıtlayamaz ve bu gibi Hakları ne kendi nede bir topluluk inhisarında tutamaz.               

        Çünkü bu haklar fıtridir. Yaratılışı ile birlikte Allah tarafından ihsan olunmaktadır.  İnsan ruhu hürriyete âşıktır. Vatanında esarete katlanamaz. Ölümü tutsaklığa tercih eder hal ve hareketlerinde serbest olmayı düşüncelerinde kayıtsız hareket etmeyi arzu eder…         

        İnsana layık ve gerekli olan hürriyet, din ve ahlak bağları ile sınırlı bulunmaktadır. Bu bağları koparan veya süfli arzuları uğrunda çöken kimseler, dini ve terbiye esaslarını hiçe saymış sonunda da dinsiz ve ahlaksız kalmış olurlar… Günümüzde bunun çok örnekleri var.Dinsiz ve ahlaksız bazı kimseler kalkıp ahlak dersi vermeye kalkıyor.    

         Hürriyet kendi istediğimizi değil, rabbimizin emirlerini yerine getirmek ve dinimizin bizlere yüklediği vazifeleri yapmakla nefis engelini aşabilmektir. Dünyanın saadetlerini ve ahiretin cennetlerini içinde gizleyen hürriyet budur…

         Tasavvuf ıstılahında hürriyet Allahtan başkası ile alaka kurmaktan ayrılmamaktır Allaha Teâlâ kuranı kerimin birçok ayetlerinde ayak kayacak noktalara semavi işaretler dikmiş ve ölçüsüz hareketlerimize sınır çekmiştir…İnsanın şerefli ve denk bir sorumluluğu vardır. Hareketlerini nefsine göre değil, rabbimizin emrine göre tanzim edecektir.

          Vicdan hürriyeti her şahsın hak ve hakikat olarak kabul ettiği inançlara her türlü taarruzdan masum olarak Salih kalabilmesidir…         

                                             

                                                              Saygılarımla… Emin KÜTÜK…19.11.2010

YORUM EKLE
YORUMLAR
emin kütük
emin kütük - 14 yıl Önce

selam emin bey, bu ne kadar güzel bir yazı allah senden razı olsun bu siteyede senin gibi bir hoca lazımdı,sizlerle tanuşmayı çok istiyorum,acaba nasıl ve nerede görüşebiliriz

banner200

banner205