İçinde yaşadığımız yüzyılda dünyanın en büyük problemi kaynakların adil paylaşılmamasıdır. Bunun en büyük göstergesi toplumun bazı kesimleri bir lokma ekmeğe muhtaçken, diğer kesiminin har vurup harman savurmasıdır. Adil paylaşımın olmaması tüketim çılgınlığının hızla artmasına, dürüstlük, paylaşım, adalet, vefa ve eşitlik gibi değerlerin yok olmasına neden olmaktadır. Bu sorunun çözümünde en önemli görev iktidar sahiplerine düşmektedir. İktidar sahipleri yaşam tarzları ve yönetimdeki uygulamaları başta olmak üzere pek çok konuda halka örnek olmalıdır. Bugüne kadar Ömer Bin ABDÜLAZİZ dışında, hiçbir devlet başkanı yönetimlerinde adil paylaşımı uygulamamışlardır.
Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica 2009 yılının son aylarında devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda % 52 oyla başkan seçilmiş ve Mart 2010’da görevine başlamıştır. Mujica tüketim çılgınlığı içerisinde ki haksız kazanç sahiplerinin mallarına el koyup halka adil olarak paylaştıramasa da, adil paylaşımı kendi yaşam tarzında uygulamaktadır. Almış olduğu maaşın % 90’ını yoksul ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara bağışlayarak, ortalama bir vatandaşın gelir düzeyinde bir standartta yaşamaktadır. Bu şekilde Uruguaylıların satın alma gücü ve yaşam koşullarını da yaşayarak öğrenmektedir. Yaşayarak daha iyi anlayabildiği gibi, sorunlara da daha kolay ve realist çözüm yolları geliştirebilmektedir. Bugün; adalet, eşitlik ve özgürlük ilkeleri üzerine kurulu olan, İslam’ı benimsemiş Arap liderlerinin Allah’ın evi Kabe’nin yakınlarında lüks Zemzem Tower’larda oturmasına karşın, Mujica lüks devlet başkanı konutunu terk ederek eşiyle birlikte bir köy evinde oturmaktadır. Evinin suyu bir kuyudan gelmekte, yıkadığı çamaşırları ağaçlarda kurutmaktadır. Sadece iki polisin korumasında olan Mujica, hanımıyla zaman zaman tarlada çalışmakta, çiçek yetiştirmekte ve bozulan arabasını da kendisi tamir etmektedir. Mujica, kapitalist tüketimci kalkınma modelinin adil olmadığını savunmakta ve bazı zenginlerin yoksullara bakışını: “asıl yoksul lüks içerisinde yaşayanlardır” diyerek eleştirmektedir. Uruguay’da resmi görevliler için mal varlığı beyanında bulunmanın zorunlu olması nedeniyle, Mujica ’nın, 2010 yılında açıklamış olduğu 1800 dolarlık mal varlığı, Volkswagen’in 1987 model Beetle modeliyle eş değerdeydi. Mujica mal varlığı beyanına bu yıl, eşinin mal varlığının yarısını da ekledi. Sahip olduğu toprak, traktörler ve bir evin paylarından oluşan yeni mülklerle mal varlığı 215 bin dolara çıktı. Bu yeni rakamlara rağmen zenginliği, Devlet Başkanı Yardımcısı Danilo Astori’nin mal varlığının üçte ikisi, Mujica’nın selefi Tabare Vasquez’in mal varlığınınsa üçte biri oranındadır.
Dostlar, bizlerin de mutlu azınlığın değil, Mujica gibi sessiz çoğunluğun standartlarında yaşam süren ve birlikte yaşadığı toplumu gerçekten anlayan, sorunlara son derece isabetli ve realist çözümler üreten yöneticilere ihtiyacımız var. Mütevazi bir hayatı tercih eden, yoksul ama gönlü zengin Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica’ya, Anadolu’dan kucak dolusu selam olsun.