Ey iman edenler! (kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.Çünkü onun başında acımasız, güçlü, Allahın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır(tahrim suresi 6).
Bu ayeti kerimede geçen (hicârah) kelimesi ile rivayet edilen bir hususa göre dağlardan ve taşlardan akan suların taşların gözyaşı olduğu ifade edilmektedir.
Değerli kardeşlerim nasıl ki dünya hayatında geçindirmekle yükümlü olduğumuz bir ailemiz varsa onları sadece madden değil mağnen de en güzel şekilde eğitmeliyiz.
Dünyada iken canâbi hakkın rızasına uygun bir hayat süremediysek,aman canım daha gencim yaşlanınca namaz kılarım,günler çok uzun kısalınca oruç tutarım,hac için orası çok uzak bu sıcakta gidemem,bu ve bunun gibi daha onca bahaneler…
>> mümin bahane değil mümin çare üretir Tembellerin her zaman bir bahanesi, çalışkanların ise bir öyküsü vardır.
Muhterem kardeşlerim dünya bir sınav yeridir.bu sınav doğduğumuzda başlar,öldüğümüzde ise biter.
Namaz,zekat,oruç,hac,kelimei şehâdet, bunların hepsi birer virajdır.
Nasıl mı kral gibi ehliyetin olsun viraja 180 le girince tepe takla gidersin gideceğin yere de varamassın.onun için değerli kardeşlerim Allahu Teala bizim ne namazımıza nede orucumuza ihtiyacı var.
Bunu şöyle izah edebiliriz : Okulda bir sınava girdiğimizde öğretmen bize bir soru sorduğunda soruya verdiğimiz cevap bizim için mi değerli yoksa öğretmen için mi? tabi ki bizim için.
Müminler içinde yaşadıkları toplumun değer yargılarını değil,İslami değer yargılarını esas almalıdır.yani İslami kendimize göre değil,kendimiz islama göre yaşamalıyız.
Ve bir evlilik olayında yani yapılan düğünde evlilikte toplumun değer ölçülerine göre değil,Allah ve resulünün ortaya koyduğu ölçülere göre hareket etmelidir.
Hadisi şerif: Mümin için 2 yol vardır.kuran ve sünnet
Güzel geçim için sevgi ve saygının semeresi dini hükümlere boyun eğmenin tabii bir neticesidir.
İslam bir yaşayış biçimidir.Evlenmekten boşanmaya,yemeden içmeye,ibadetten çalışmaya ticaretten siyasete barıştan savaşa kadar tüm hareketlerini İslami esaslar doğrultusunda düzenleyenler gerçek Müslüman olanlardır.
Allaha karşı sorumlu olma bakımından kadınla erkek arasında bir fark yoktur.
İslam kadına annelik erkeğe babalık vermiştir.
Üstünlük ancak takvada’dır.Yani Allâhu teâladan ne kadar çok korktuğumuz ibadetlere ne kadar sarıldığımız neticede olur.
Değerli kardeşlerim evlilik sadece 2 kişinin bir araya gelmesi değildir.
Hani medeniyet’ten bahsederler ya hani kültürden bahsederler ya işte o medeniyetlerin ve kültürlerin kuruluş yeri ailedir.
En büyük kültür en büyük medeniyet ailedir…
Aile bir milletin bir yörenin temel taşıdır özüdür.Bir çocuk ailede neyi yaşarsa dışarıya da onu yansıtır.
Medeniyet demişken de medeniyet; takım elbise giymek iyi bir mevkide olmak değildir,medeniyet; kibarlık ahlak dürüstlük ve nezâketle bir araya gelendir.
Hadisi şerif: kadın 4 şeyi için nikahlanır…(malı…soyu…güzelliği…dini)sen dindar olanı seçki evin bereket bulsun…buyrulmuştur… İslam dini her sahada olduğu gibi evlilik konusunda ince eleyip sık dokumaktadır…
çünkü aile İslamın can damarı sarsılmaz temeli ve köşe taşı konumundadır.
Aile yapısı ne kadar sağlam olursa toplum o derece sağlam olur,ailenin temel taşları ise anne ve baba’dır.
Hadisi şerif: bir milletin ıslahı kötülerin imhası ile değil,yeni neslin eğitilmesiyle mümkündür.
Eğer haram yediysek harama baktıysak bizden meydana gelecek çocukta o derece eğitimli o derece zekalı olur.
Nasıl ki bir bina yapacağımız zaman temelini çok iyi kazıyor,iyi yapıyorsak bir aile kurmakta büyük sorumluluk ister.
çünkü bir aile bir köy,bir köy bir şehir,bir şehir bir ülke,bir ülke bir dünya Demektir
GÜNÜ SÖZÜ: Bir erkeğin yumruğundan daha ağırdır bir kadının sözleri,bir dişlerini döker,biri düşlerini