Kardeşlerim..
Tarihi günleri ve yılları yaşıyoruz.. ümmetin üzerine büyük bir gaflet, umutsuzluk ve bitmislik duygusu çökmüş durumda.. Afganistan savaşı,1990 larda yaşanan Bosna soykırımı, ırak'ın işgali, Suriye'deki olaylar, yıllrdır devam eden Uygur Türklerine yapılan zulümler, myanmardaki büyük katliam, libyadaki olaylar ve son olarak Filistin'de ki zulüm ve soykırım.. Özellikle biz müslümanların, " Attan inip , kılıcımıza kınına koyup , aleme nizam inanıs ve gayretini" terkettiğimiz günden beri , dünya zalimlere kaldı.. kan , gözyaşı , zulüm, sömürü artık sıradanlaştı.. Artık, bazıları bu topraklarda arz-ı mevud ilan ediyor, bazıları ülkeleri bölüp 22 devlet kurulacak diyor, bazıları hazırlık yapıyor nereyi işgal etsem diye , bazıları terör örgütleriyle ön yoklamalar yapıyor.. velhasılı plan çok.. tabi biz müslümanlar kuzu olunca , canavar canavarlığını yapacak..
Gittikçe de , makas daralıyor.. 40-50 yıldır darbeler , sağ-sol ve pkk-fetö gibi terör örgütleriyle ülkemize bir an bile soluk aldırmayan ,küresel zalimler, iştahla saldırılarını artırmaktadır..
Hani bir söz var
" yarını düşünen kahraman olamaz" . bu söz biraz mafyatik bir olgu olsa da doğrudur.. Rahmetli Necip Fazıl Üstadın, "Kim var?" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan fert fert "Ben varım!" cevabını verici, her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse yoktur!" duygusuna sahip bir dâva ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik..." Şeklinde formüle ettiği bu duyguyla hareket etmenin vakti gelip geçmektedir..
Zulmün en ağırının , soykırım ve vahşetin en şiddetlisinin yaşandığı, Gazze ve Filistin'de ki kardeşlerimizi görmezlikten gelip bir el dahi uzatamayıp beklemek, ancak sırasını bekleyen kasaplık koyunların psikolojisidir..
Abd şöyle, İsrail böyle, Yunanistan falan, PKK filan, fetö feşmekan demek biraz sorumluluktan kaçmaktır.. bu tehlikelerin hepsi doğrudur..
Fakat, tarih boyunca hangi savaşta biz askeri anlamda çok güçlü oldukki.. en iyi bilinen 1071 malazgirt savasında, Sultan Alparslan 50.000 kişilik ordusuyla 300.000 kişilik Bizans ordusuna karşı " kefene benzer, beyaz bir elbise giyerek " meydana çıkmadı mı.. daha nice savaşlarda benzer durumlar yokmuydu..
Şimdi de , Malazgirt savası bir dönemi yaşıyoruz, sağımıza solumuza bakmadan, anlatılan güç dengeleri tiyatrosunu bir kenara bırakıp, gerçek güç sahibinin Allah olduğu inancıyla, Sultan Arpaslan gibi, beyaz elbisemizi giyip meydana çıkmalıyız..
Artık, " elmi yaman , beymi yaman " dünya görsün..
Bu ümmete öncü olunacaksa böyle olunur.. boş sözlerle bir yerlere varılmaz.. Artık devlet, ne yapacaksa yapsın, millet olarak arkasındayız.. mitingler, demeçler, gidiş- gelişler bir sonuca varıp Gazzedeki zulmü durdurmuyorsa, bir sonraki adım acilen atılmalıdır..
Yoksa, mazlumların ahı ve kanında boğulan biz oluruz..
Ey Rabbimiz, bize sırat-ı müstakim üzere birlik ve dirlik ver, adalet üzere kıl, mazlumdan yana eyle, zalimler topluluğuna karşı bize güç ve sabır ver, ayaklarımızı sabit kıl, zafer ve muzafferiyetler nasip et.. Yalnız sana ibadet eder ve yanlız senden yardım dileriz..
Kâfir ve zalimlere karşı yardımını esirgeme.. Amin İnşaallah.. 19 Şubat 2024.