Hz. Mevlânâ, gerçek sevgiyi "Bir gareze dayanan sevgi geçicidir, eğretidir; çürümüş, üzülmeye yüz tutmuş ipe benzer; ona yapışırsan kopuverir. Amma garezsiz, gerçek sevgi, Allah ipidir; asla kopmaz." şeklinde tarif ediyor. Sevgi, gelip-geçici değil; bu dünyanın ötesine uzanan bir aşk olmalı. Reklamlarla abartılmış, "Bunu da al, şunu da al" diyerek, sevginin maddeye dönüşmüş hali, ne tevafuktur ki Gerçek Sevgili'nin dünyayı onurlandırdığı bir tarihe denk geldi. Bazı insanlar için 14 Şubat günü, aşkının büyüklüğünü göstermek için çiçekçilere ve mağazalara koştuğu gün. Şu günlerde 'Acaba nasıl bir sürpriz hazırlayabilirim?' düşüncesiyle farklı şeyler arayanlar oldu. Ya Hazreti Mevlânâ'nın bahsettiği garezsiz gerçek sevgi, ya O'nun (cc) elçi olarak dünyaya gönderdiği Sevgili (sas)... Evet bugün hicri takvime göre Kainat'ın Efendisi, Sevgililer Sevgilisi'nin dünyaya geldikleri gün.
Kamuoyunun yakından tanıdığı ve sevdiği insanlara 'Gerçek sevgili kimdir?' sorusunu yönelttik. Bizi bizden daha çok düşünen, dert edinen bir sevgili, yani Peygamberimiz olduğunu söylediler. 'Peygamberimiz'le karşılaştığınızda O'na ne hediyesi vermek istersiniz? O'ndan nasıl bir hediye almak istersiniz?' sorusuna ise farklı, bir o kadar da samimi cevaplar aldık. Kimi hediye olarak salâvatlarını göndermek isterken kimi de O'na layık bir hediye olamayacağını belirtti.
Peygamberimiz'in arkasında namaz kılmak isterdim
Ender Saraç: Bilinç düzeyi yükseldikçe kişilerin özünü görmeye başlarız ve esas aşk olan Allah sevgisini de kula bakarak görebiliriz. İçimizdeki sevgiyi artırmak için Yüce Allah'ın en güzel esmalarından olan 'Ya Vedud' ismini zikredersek o ismin manası hücrelere nakşolur ve Allah o ismin esmasını bize çocuk, hayvan, eş, sevgili olarak yansıtır. Mühim olan, özü görebilmektir. Peygamberimiz, Allah sevgisine ulaşmak için bize çok hizmet etmiştir ve O (sas), en kıymetli sevgilimizdir. O'nunla bir kerecik kucaklaşmak ve arkasında namaz kılmak isterdim. Şahsına hediye vermezdim ancak ümmetine daha iyi hizmet ederek ve İslam'ın hurafelerden temizlenmiş, anlaşılır bir din haline gelmesine çalışarak hediye vermek isterim.
Bütün sevgiler mecazidir, aslını arar
Hayrettin Karaman: Allah'a en yakın ve O'nun bütün esma ve sıfatının tecellîgâhı olan Allah Sevgilisi'ne (sas) ulaşabilen sevgi O'na en yakın sevgidir. Başka bütün sevgiler mecazidir, aslını arar. Mecazi sevgiler beşeridir, tabiidir, mahiyet ve renkleri farklıdır. Bu sebeple fani sevgiler, ebedi sevgiye mani olmaz, aksine ona vasıta olabilir. Resulullah'la karşılaşmayı en büyük hediye olarak kabul ederim. Bana hoşnut olarak ve muhabbetle bakmasını dünyalara değişmem. Benim O'na verebileceğim hediyem olamaz, aczimi ve sevgimi ayaklarının altına serer, Rabb'inin vaat buyurduğu Makam-ı Mahmud'a ermesi için dua ederim; çünkü O öyle istiyor.
'O'nun yaşadığı gibi yaşamak' verilecek en güzel hediyedir
Mustafa Ulusoy: Kendisi sevgiye ve şefkate muhtaç olmayan, kalbimizden geçen tüm ihtiyaçlarımızı dahi bilen Mutlak Varlık, gerçek Sevgili. Ayrıca O'nun en sevdiği Efendimiz de yaratılmışlar dünyasında en Sevgili. Efendimiz üzerimize en çok titreyen, bizi bizden daha çok düşünen, bizi dert edinen bir Sevgili. O'na salat-ü selam, en güzel hediyedir kanaatimce. Yine onun yaşadığı gibi hayatı yaşamaya çalışmak, en azından bu niyete sahip olmak sanırım O'nun için güzel, başka bir hediye olurdu. O'nun şefaatine mazhar olmak ise O'ndan alabileceğim muhteşem bir hediye olurdu.
Her şey gibi bu dünyadaki sevgili de bu dünyada kalacak
Muazzez Ersoy: Dünya fani, iki kapılı han. Bir kapısından girip öbür kapısından çıkacağız. Her şey gibi bu dünyadaki sevgili de bu dünyada kalacak. Peygamber Efendimiz'in sevgisini hiçbir şeye tercih etmem. Ben zavallı bir kulum, O'na gönlümü ve inancımı zaten verdim. Peygamber Efendimiz'den ne beklerim? Her Müslüman için şefaati en büyük hediyesidir.
Peygamberimiz, her yaradılanın içinde, ruhundadır
Hülya Koçyiğit: Gerçek sevgili Peygamberimiz 'dir (sas). O'nun sevgisi hiçbir şeye tercih edilemez, hiç kimse O'nun yerine koyulamaz. Zaten O, her yaradılanın içinde, ruhunda.
Hz. Peygamber, bütün aynaların en parlağıdır
Cihan Okuyucu: Ayna kırıklarında gördüğümüz parlayış gökteki tek bir güneşin bin bir tecellisinden başka nedir ki? Birer ayna mesabesindeki Leyla, Mecnun, Ferhad ve Şirin de sevgileriyle aslında o tek Sevgili'nin yansıtıcıları durumundadır. Beşerdeki sevgi kendine bakan yönüyle fani ama kaynağı bakımından baki ve mütealdir. Âşık, önce sevgiyi beşer dediğimiz damlada tanır ama ilgisi orada durmaz da devam ederse o damla kendisini deryaya ulaştırır. Gözünü ayna kırığındaki geçici tecelliden güneşin kendisine çevirir. O Leyla kadehinden içer, Şirin köprüsünden geçer ve maksada ulaşır. Sevgi böyle bir sevgi olunca artık beşeri ve İlahi sevgi ayrımı kalkar. Halktan Hakk'a ulaşır. Ancak sevgiye ayna olanların kadru kıymeti de iç safiyetleriyle ve yansıtma kapasiteleriyle orantılıdır. Bütün aynaların en parlağı olan Hz. Peygamber de o yüzden tekrimlerin, tebcillerin ve muhabbetlerin en üstününe layık ve elyak. Salat ve selam O'na olsun.
Kaynak: Zaman