Şebinkarahisar; Selçuklu ve Osmanlı Devletleri döneminde hem sosyal hem ticari anlamda hareketli bir şehir konumundaydı. Şebinkarahisar; Cumhuriyet'le beraber 1923 yılında il yapılmış, 1933 yılında gelirleri giderlerini karşılamadığı için ilçe durumuna getirilmiş ve Giresun iline bağlanmıştı.
Atatürk’ün, 12 Ekim 1924 tarihinde Erzurum ziyaretini takiben saat 21.00’de bu şehre gelerek Türk Ocağı'nda yaptığı konuşmada, “Ben bu şehri çok beğendim. Bu sevgimin temadisine alem olmak üzere Şarki Karahisar olan adının Şebinkarahisar olarak tashihini teklif ediyorum. Şeb’ı başta olmak üzere Fatih’lerin otağ kurduğu bu topraklar içinde daha neler varsa ele alınmak ve tarihen olduğu kadar iktisaden de ileri götürmek vazifemiz olmalıdır. Sürekli yangınlar görmüşsünüz. Memleketiniz bir harabeye dönmüş, fakat esef etmeyin. Şu tek gözlü mütevazi ocağınızda derin bir samimiyet, geniş ve anlayışlı bir kültür buldum. Kalkınacaksınız, mes’ut olacaksınız…” sözleriyle bir kez daha anlam kazanan Şebinkarahisar, Atatürk’ün takdir dolu sözlerinin karşılığını bulabilmesi için, il olma adına seslerini yükseltiyor.
İLÇENİN ÜRÜNLERİ TANITIM BEKLİYOR
Şebinkarahisar, il statüsünü kaybetmesinin ardından, geçen 78 yıllık süre zarfında, geçen süreyle beraber bir çok değerli olan şeyini de kaybetmiş. Temsilinin yapılabileceği yeterli platformu temin edemediği için; başta kömesi pestili ve pekmezini ve türkülerini komşusu olduğu illere kaptırmış. Dünyanın en kaliteli cevizini üretiyor olmasına rağmen de sesini gereği kadar duyuramamış.
Şebinkarahisarlılar, yıllardır karşı karşıya kaldıkları mahrumiyetlerinin ve hatta bir zamanlar kendilerine bağlı olan ve şimdi “sahipsiz kaldılar” dedikleri ilçelerin de mahrumiyetlerinin sebebini il olmamalarına bağlıyorlar.
Fiyatıyla ve özellikleriyle ‘Anzer Balı’na rakip dedikleri ‘Karadut Pekmezi’ de bu mağduriyetleri yaşayan ürünlerin başında geliyor. Özellikle anemik hastalarca besin olarak kullanılan ve mide hastalıkları ve ülsere iyi gelen karadut pekmezi; astım ve bronşit hastalıklarında, soğuğa karşı vücut direncinin artırılmasında kullanılıyor. Sporcular için enerji deposu olan, bebeklerin ve çocukların zeka ve bedensel gelişimine yardımcı olan, yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağı olan, günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum mineralleriyle vücudun gereksinimlerinin büyük bir kısmını karşılayan karadut pekmezi, mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, veremli hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin beslenmesindeki etkisiyle son derece şifa kaynağı bir ürün. Fakat bütün bunlara rağmen, temsilde sıkıntı yaşadığı için bu ürün de sesini pek duyuramamış.
SELÇUKLU’NUN İZLERİNİ TAŞIYAN İLÇE
Şebinkarahisarlılar, bugün ceviziyle, kömesiyle, pestiliyle, kayısısıyla, dutuyla eski günlerine dönmek istiyor. Bugün Gümüşhane’nin 17-18 tane pestil fabrikasının olmasının sebeplerinin düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Şebinkarahisarlılar, il olmamanın faturasını çok ağır olarak ödediklerini, başta sağlık olmak üzere, diğer ulaşım sıkıntılarının kendilerini hayattan bezdirdiklerini de dile getirdiler.
Konuyla alakalı görüşlerini belirten eski ilçe belediye başkanlarından Mehmet Özdemir ise Şebinkarahisar’ın geçmişiyle dopdolu bir şehir olduğunu, Selçuklu Devleti’nin ilk kurduğu şehirlerden birisinin Şebinkarahisar olduğunu, bir zamanlar para basılan bir şehir olduğuna vurgu yaptı. Özdemir, şöyle dedi:
“Şebinkarahisar’ın il statüsü kaldırıldığında, kendisinin çeyreği kadar nüfusa sahip bir şehre bağlanmıştır. Giresun elbette ki sevdiğimiz bir şehirdir. Ama ortada tuhaf bir sorun vardır. Ortada halkın ciddi mağduriyeti vardır. Vaktiyle il statüsü elinden alınırken ortaya atılan gerekçe; gelirinin giderini karşılamamasıydı. O günün şartlarında geliri giderini karşılayan illeri bir araştırmak lazım. Sene 1933.. Komşumuz Gümüşhane’nin geliri giderini karşılıyor muydu o zaman? Veya Tunceli? Şebinkarahisar, bu coğrafyanın merkeziydi, hala daha da öyledir. Fakat aradan geçen bunca yıl, ardında sadece mağduriyet bırakmıştır. Şebinkarahisar il iken, sabun ve deterjan sanayinin merkezi durumundaydı. O zamanlar keçeciler ve saraçlarıyla meşhurdu. Ayakkabıcılıkta da merkez idi. Bundan 50 sene önce bile sadece ayakkabı çırağı adedi 300’e yakın idi. Şebinkarahisar Cumhuriyet’in kurulduğu ilk yıllarda röntgen cihazının bulunduğu 3-5 şehirden birisi idi. İl statümüzün kalkmasıyla beraber bunu da Giresun’a yollamak zorunda kaldık. Hatta Şebinkarahisar o kadar boşaldı ki bize geriye sadece birkaç pansumancı kaldı. Temsil keyfiyeti kalmayınca her şeyimizi aldılar. Türkülerimiz, şimdilerde başkaları adına okunur oldu."
Kaynak: Giresunekspres
Kaynak: Giresunekspres