Çamoluk kuran kursu derneğinin külliye projesi.
Son günlerde öğrenci yokluğu ve Çamoluk Müftüsü Adem Ekincioğlu ile yaşanan sıkıntıları ile gündeme gelen Çamoluk Kur’an Kursu Yeni bir proje ile gündeme geliyor.
Kurs yerleşkesinin eski olduğu ve daha modern görüntüye kavuşturulması yönünde çeşitli eleştirilerin olduğu Çamoluk Kur’an Kursu ile ilgili olarak, Kursun Çamoluk sorumlusu İsmail Bakırhan dan önemli bir proje olduğunu öğrendik.
Proje hakkında kendisinden bilgi aldığımız İsmail Bakırhan Yeni Proje ile ilgili olarak
Şunları söyledi.
(Değerli Çamoluk Haber Okurları: Bu haberle ilgili olarak yapılan yorumlarda ve bizatihi bize gelerek anlatılanlardan gördük ki! haberimizde yanlış anlaşılmalar olmuş. Girişten İsmail Bakırhan röportajına kadar olan kısımlar, bizim habere giriş olarak yazdıklarımızdır.Kesinlikle İsmail Bakırhan'la ilgisi yoktur. İsmail Bakırhan'ın söyledikleri bundan sonraki söyleşidir.
Bu açıklamyı yapana kadar Habrimizi Manşet deki yerinden geçici bir süreliğine kaldırmıştık,yanlış anlaşılmasın diye, açıklamdan sonra haberimizi tekrar aynı yerden takip edebilirsiniz. Editör)
Kuran kursu dernek yönetimimiz öteden beri benzer bir düşünce içerisindedir. Malumunuz bu tarz projeler için ekonomik imkanlar mühim bir noktayı teşkil eder. Ha deyince hemen hareket etme imkanını bulamak mümkün olmaz. Önce fikir,düşünce,proje ve imkanların olgunlaştırılması gerekir. Bu anlamda olgunlaştırılmadan atılan adımlarda ekseriyetle birtakım eksiklikler söz konusu olur. Tabi olarak buda sürekli geriye dönük serzenişler ve memnuniyetsizlikleri beraberinde getirir. Bu bakımdan yukarıda da belirttiğimiz üzere kuran kursumuzun her bakımdan modernize düşüncesine dernek yöneticilerimiz sempatiyle ve sıcak bakmaktadır. Aslında bu düşünce denebilir ki tüm Çamoluk kuran kursu mezun ve mensuplarının bir hayalidir. Tabi bugün bu husus biraz daha belirginleşmeye ve şekillenmeye başladı sanırım.
İsmail hocam neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuluyor. Yani mevcut binalar eğitim öğretim için yeterli değil mi. Ayrıca öğrenci olmadığı söyleniyor.
Tabi “kimilerince bunun gereksiz olduğu; yada düşünülen yer bakımından isabetsiz olduğu düşünülse de” bize göre bunun gerekliliği açısından bir çok neden ve sebebi söz konusudur. Basit de olsa meseleyi şöyle bir misalle müşahhaslaştırabiliriz. Bir mağazanın vitrini;hem tasarım hem de günün koşullarına uygun dizayn edilirse; o kadar müşteri beğeni ve ilgisini çeker. Bu ise ilgili mağaza açsından memnuniyet düzeyi yüksek müşteri potansiyeli oluşturur. Günümüz koşullarında insanların öncelikle ilgisini çeken şey görsel kısımdır. Görsel beğeniyi yakalayan müşteri mağazaya girer ve istenilen alış verişi gerçekleştirir. Bu bakımdan görsellik en önemli olana ulaşmak açısından önemlidir. Hatta bir ata sözümüz vardır. “görünüşünüzle ağırlanırsınız…” diye. Bugün: Eğitim genelde ülkemiz,özelde ise ilçemizin en önemli temel problemidir. Eğitimi ise “onu etkileyecek” tüm unsurlarıyla (fiziki yapısı,eğitime el verişliliği,eğitim öğretim materyalleri,öğreticisi… vb.) ele almak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde sağlıklı teşhis koymadan; sonuç alınabilir bir tedavi yapmamız mümkün olmayacaktır. Bugün kabul edilir yada edilmez çoğu yerde kuran kurslarımız günün koşullarına uygun olarak kendini her bakımdan modernize edememiş olması beklenen ilgiden yoksun kalmasına yol açmıştır.
Öğrenci olmadığı söylemine gelince: Malumunuz kesintisiz eğitimin halen yürürlükte olması,çeşitli sebeplerle nüfusun büyük şehirlere göç etmesi ve son olarak da eğitim kurumlarının kendini günün ihtiyaç ve koşullarına göre modernize edememiş olması maalesef birçok yerde kuran kurslarımızın asli fonksiyonlarını kaybetmesine yol açmıştır. İlçemiz açısından da durum aynıdır. Çamoluk kuran kursunda öğrenci yok demek farklı şeydir. Çamoluk kuran kursun da öğrencinin olmama sebeplerine baktığınızda durum çok daha farklıdır. Bu noktayı duyumlardan ziyade somut verilerle iyi irdelemek gerekir. Bir meselenin aslını ortaya koymak; sonucun daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bu yapılmadığı takdirde görüş ve kanaatler sahibine vebalden başka bir şey kazandırmaz. Bunu iki durumda mütalaa etmek lazım gelir. Birincisi malum kuran kursu bünyesinde bir nevi pansiyon hizmeti de verilmektedir. Burada şuan 26 öğrencimiz var. Bu tamamen derneğimiz uhdesinde verilen hizmet. İkincisi ise Kuran Kursu kısmıdır. Buradaki hizmet müftülükçe yürütülüyor. Bu bölümde kuran kursu müfredatına öğrenci kaydı yapılmamıştır. Yapılmamıştır diyorum çünkü istenilseydi en kötü ihtimalle buraya 15 bayan kayıt yapılır ve kuran eğitim öğretim hizmetleri devam ettirilirdi. Böyle yapmak yerine üst makamlara burada öğrenci yok şeklinde yazı yazılarak buradaki eğiticinin kurstan alınması sağlanmıştır. Bu da hizmeti yürüten kurumun sorumluluğundadır. Bu kısma dernek olarak müdahil olma şansımız söz konusu değildir. Bu bölüm açısından öğrenci olmadığı söyleniyorsa bu doğrudur ancak bunun sorumlusu müftülüktür,Kuran kursu derneği değildir. Ayrıca bu sorun sadece Çamoluk kuran kursu derneğinin değil tüm Çamoluklu hemşerilerimizin sorunudur. Bu mesele kişiselleştirilmemelidir. Hizmeti umumi olan kurumların sorumluluğu da hususi değil umumidir. Efendim ne yapalım biz okutmak istiyoruz ancak gelen yok,yada öğrenci yok demek kolaycı bir yaklaşımdır…
Şöyle düşünelim. Sizi bir camiye imam hatip olarak görevlendirseler. Orada göreve başladığınızda baksanız ki camiye cemaat gelmiyor. Ne düşünürdünüz. Efendim gelirlerse namaz kıldırırım;gelmezlerse kıldırmam. Benim bu camiye cemaat bulmak gibi bir görevim yok; böylemi derdiniz. Yoksa her şeyden önce ben bir Müslüman’ım. Namaz kılmak benim vecibem. Kılmayanlara da anlatmak, izah etmek ve onları namaza teşvik etmekte aynı şekilde dini bir vazife ve vecibem. Bu nedenle mutlaka insanların gerektiğinde kapılarını tek,tek çalarak bu meselenin ehemmiyet ve önemini izah ederek vazifemi bihakkın yerine getirmeliyim olmalı değimli? Şimdi burada deniyor ki benim buraya öğrenci bulmak gibi kanuni bir görevim yok. Gelen olursa okuturum,gelmezlerse de okutmam yani kapatırım. Yahu Allah aşkına biz bu vazifeyi salt resmi makamların görevlendirdiği için mi yapmalıyız.
Biraz ağır olacak ancak kimse kusuruma bakmasın. Gerekçesi ne olursa olsun bu hizmetin şuur ve bilincinden yoksun anlayışın neticesidir. Allah için yapılan hizmette nefis olmaz. Olursa orada hizmet olmaz. “İnanmak” inandığını yaşamak için cehd etmeyi zorunlu kılar. Buna da cihat denir. İnsan bu şuurdan yoksun olursa bir şeyler yapıyormuş zanneder kendini. Hal bu ki durum bir akademisyenimizin değimiyle “mış gibi” yapmak anlamına gelir. Buda sorunları çözmeyeceği gibi daha girift,daha içinden çıkılmaz hale getirir.
Şimdi biz istiyoruz ki; her bakımdan eğitim ve öğretimde günün koşullarına uygun hizmet standartları yüksek başarı odaklı özelde Çamoluğumuz’a genelde tüm insanlarımıza hitap eden bir eğitim kurumu olalım. Bunun içinde önce fiziki yapımızı bu anlayışa uygun hale getirmemiz gerekiyor. Biz külliye derken çok fonksiyonlu eğitim kurumlarını kastediyoruz. Yani bunun içinde kuran kursumuz,yurt hizmetimiz,daha uzun vadede özel eğitim kurumları hatta ve hatta neden bir vakıf üniversitesi düşünülmesin. Biz bazı ortamda bunları paylaşıyoruz. Kimileri adeta hop oturup hop kalkıyor. Hay Allah razı olsun tıpkı benim düşündüklerimi söylüyorsunuz diyorlar. Bendenizde cevaben akıl sahipleri için aklın yolu birdir. Siz düşündünüz bizde sizin fikirlerinize sözcülük ediyoruz diyorum. Kimi şahıslarda bizleri ütopyacı olmakla suçluyor. Bunları ikiye ayırıyorum. Bir kısmı iyi niyetle meselenin zorluklarını anlatmak açısından söylüyor. Bunları anlayışla karşılamak lazım. İkinci kısımdakilere gelince bunların hayatlarında laf üretmekten başka başarıları olmamış. Onlar başarıla bilen hedeflerin inançla hayal etmekten geçtiğini bilemezler.
Başarının üç temel sırrı vardır. Birincisi: öncelikli olarak yapılacak işin net olarak tespit edilmesi,bilinmesi. İkincisi: Tespit edilen işin başarılabileceğine dair tam ve şüphesiz bir inanç içerisinde olmak. Üçüncüsü ise: Tespit edilen işi başarmak için tüm imkanları zamanında kullanarak harekete geçmek,çaba sarf etmek. Bu dirayet ve cesareti gösterdiğimizde arzulanan neticeyi elde etmemize hiçbir şey mani olamaz. Yeter ki inancımız olsun kararlılığımız olsun. “iman varsa imkan var demektir”
Görülüyor ki hakikaten bu çok büyük proje. Sizce bunun için ekonomik kaynaklar mevcut mu? Bu nasıl başarılmayı düşünülüyor.
Biraz evvel söyledim. Ne yapacağını bilmek. Buna inanmak ve harekete geçmek “İman varsa imkan var demektir” Bizim insanlarımız yapılan yardımın karşılığından emin olsunlar;gerektiğinde değil mallarını canlarını bile esirgemezler. Kırk küsur yıldır Çamoluk kuran kursu hizmet veriyorsa bu Çamoluğumuz’un kadir şinas ve yardım sever insanları vesilesiyle sürdürülüyor. Allah cc hu buyuruyor ki “siz benim dinime yardım ederseniz,bende size yardım ederim” Allah cc nun vadi haktır. Bu bizim imanımızdır ve imkanımızdır. Bundan daha başka zenginlik olur mu. Bundan daha başka büyük imkan olur mu? Denir ki yürümekle hedefe varılmaz. Ancak yine hedefe varan yürüyenlerdir. Bakınız bir işi başarma hususunda hizmet heyecanı en mühim noktayı teşkil eder. Hizmet heyecanını kendinden üretebilen bir ekibin Allahın izniyle başaramayacağı bir şey yoktur. Dün ilçemizden İstanbul’a bir iş bulup çalışmak için gidenler;girdikleri iş yerinde mesleği biraz öğrendikten sonra aman kendi işim olsun daha fazla çalışayım demişler ve merdiven altında bir atölye açmışlardır. Şimdilerde o atölyelerin çoğu gerek iç piyasaya ve gerekse dış piyasaya imalatını yaptığı ürünü ihraç eden fabrikalar haline gelmiştir. “azmin önünde engel durmaz,azmeden için başarı kaçınılmazdır.”
İsmail bey peki bunun için somut bir proje hazırlandı mı? İçerik olarak neler ön görülüyor.
Şuan çalışmalar devam ediyor. Bu külliye içerisinde olmasını arzuladığımız şeyler var tabi. Büyük şehirlerde eğitim kurumlarının içi ne kadar cazip olursa olsun öğrenciyi dış mekanlar çok daha fazlasıyla cezbediyor ve öğrenci içerde durmak istemiyor. Küçük yerleşim yerlerinde ise öğrenci için dış mekanların bir cazibesi yok. Biz buradan hareketle iç kısmı bir anlamda eğitim öğretimi olumlu yönde etkileyecek şekilde cazibeli hale getirilmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Mesela, yüzme havuzu, İSMAEK kursların da ki gibi spor salonu, mini sinema salonu,konferans salonu,bilgisayar atölyesi, kütüphane, internet salonu,kafeterya vb.. bölümler öğrencinin iç mekanda tutulması açısından bağlayıcılık arz eder. Günün koşulları derken bu ve benzer etkenleri kastediyoruz. Aksi takdirde öğrencinin bedeni içerde aklı dışarıda böyle bir durumda arzulanan sonuç elde edilemez diye düşünüyorum. Allah kendilerinden razı olsun kutluca köyümüzden inşaat mühendisliği bölümü son sınıfta öğrenim gören Salim AKBULUT kardeşimiz bir teşvik babından kendileri taslak pir proje çizmiş. Tabi bu ilerleyen zamanlarda daha da zenginleştirilecek,şekillendirilecek. Kendilerine bu çalışmayı vazife bilerek böyle bir çizim yapmış olmalarından ötürü derneğimiz adına şükranlarımızı sunuyorum.
Hocam birde,Çamoluk Müftüsü Adem Ekincioğlu ile olan ve Kur’an Kursunun kapanması yönünde ki tartışmalarla ilgili olarak ,Hem sizin,hem de Müftü Adem Ekincioğlu ’nun da istediği takdirde bu konu ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi Kamuoyuna duyurmak isteriz. Bu konuda gerçekten ilgili ilgisiz bilen ve bilmeyen herkes konuşuyor ve ortaya bilgi kirliliği çıkıyor .
Kabul ederseniz birincil muhataplardan dinlesin birde insanlar konuyu ne dersiniz?
Tabii olur neden olmasın.
Siz ne zaman isterseniz buyurun gelin sorun yok.
Son olarak “camolukhaber” aracılığıyla okurlarımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Bu fırsatı verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Çamoluk severlerden bu anlamda yapıcı tenkit ve teklifler bekliyoruz. Biz Çamolukluyuz ve Çamoluk hepimizin. İnşallah bizler asli vazifelerimizle uğraşırsak tali meseleler bizleri meşgul edemeyecek. Böylece daha hayırlı,daha faydalı ve daha kalıcı sonuçlara ulaşacağız diyorum. Tüm okurlarınıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Teşekkür ederiz Hocam, verdiğiniz bilgiler için
Aylardır doğru-yalnış yazıp çiziyorsunuz bu sitede. Ancak şu Müftü beyin ne ismini doğru olarak yazmayı öğrenebildiniz ne de Müftü Bey'i anlayabildiniz.Anlayamazsınız çünkü hep önyargılı davrandınız.Önce bu önyargılarınızdan bi kurtulun ondan sonra başaracaksınız! ha gayret çocuklar.