Bu konuda Avrupa`da yapılan çalışmalara dikkati çeken Murat Tuncer, "Bir çok Avrupa ülkesinde sigara polisleri var. Aynen gönüllü trafik müfettişleri gibi. Fotoğrafını çekip gönderirseniz cezası kesilecek. Böyle bir çalışma gündemde. Birçok Avrupa ülkesinde bu var" diye konuştu.
Tuncer, kapalı alanda sigara yasağının uygulanması konusunda istismarlar olduğuna da işaret etti. Kapalı alan tanımının mimari olarak bir yerin açık mı, kapalı mı olduğu olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Tuncer, "Burada düşünülen şey nerede sigara içilirse başkasına zarar verebilir, nerede içilirse başkasına zararı azaltılabilirdir. Benim burada kişisel görüşüm şudur: Orta boy insanın boyu yüksekliğindeki bir tek duvarın olması o alanı kapalı yapar" dedi.

İş yerlerinin kanunu ihlal edecek çıkış noktası aradığına da değinen Murat Tuncer, sağlığa gelecek zararın hiçbir şeyle kıyas kabul etmeyeceğini de vurguladı. Yapılan ekonomik analizlerin buna uygun işletmelerin zarar değil kar ettiğini gösterdiğine dikkati çeken Tuncer, "17 milyon sigara içen varsa, 35 milyon da içmeyen var. Bu konuda tartışmayı kapalı alanları gevşetme yönünde yapmak bana manasız geliyor, çünkü bir katliam yaşanıyor. Her gün 300 kişiyi sigaraya bağlı nedenlerle kaybediyoruz" dedi.

Kapalı alanda sigara denetimlerinin belediyelerden alınıp valilik ve kaymakamlıklara verilmesinin hatırlatılması üzerine de Tuncer, şunları söyledi:
"Kapalı alanda sigara denetimlerinde kesilen cezaların yüzde 15-20`si takip edilebilir halde. Diğerleri bazı nedenlerle takip edilemiyor. Sayın Başbakanımızın bu konuya destek vermesi bizim en büyük şansımız. Bu işin valiliklere verilmesiyle denetimlerin kolaylaşacağını ve daha net olacağını düşünüyoruz. O ilin valisinin görevi olacak, yapmazsa kanunen suç işlemiş olacak, ama belediyeler farklı kaygılarla yapamayabiliyor."