İstihdama ve kalifiye eleman yetiştirmeye yönelik yapılan bu adım alkışlanır.Kim yapmış olursa olsun,Allah razı olsun.artık memlekette bir çekirdek sanayi oluşması lazım.bir kaç atölye veya fabrika ile oluşacak 1.000 kişilik kayıtlı istihdam memleket meselelerini çözmüş kadar olur.

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)

Aşık Veysel, BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAK , derken boşuna dememiştir. Yurt dışından CANLI HAYVAN ve TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNİ ithal etmekteyken, daha da vahimi, şu an PİYASADA ORGANİK TARIM YAPMAK için TOHUM BULAMAZKEN ve daha da acısı, her hangi bir ürünü yetiştirmeniz için mutlaka yurt dışından ithal tohum almamız gerekli iken, ayrıca, ülkemizde diploma sahibi insanların iş bulma sorunu bulunmakta iken bazı kurslar ne yazık ki ülkemize fayda sağlamamakta.
Geçtiğimiz yıl BİR MİLYON DÖRT YÜZ BİN TON BUĞDAY yurt dışından ithal edilmiş. Yine SAMANI dahi dışarıdan getirdik. İşte bu gün 4 TL.ye PATATES yemekteyiz.
Sonuç olarak, genç kardeşlerimize ve toplumumuza TARIMI SEVDİRİP, tarım aletlerinin nasıl kullanıldığını BİR FİDANA AŞI NASIL yapılır bunları öğretmeliyiz. Anadolu da liseyi bitiren bir genç kardeşimiz ağaca AŞI YAPMASINI BİLMİYOR. Bu çok üzücü bir olay. GELECEK TARIM DA ve HAYVANCILIKTA, 20 sene sonra bunun farkına daha net varacağız.

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)

Tarım ile uğraşan insanlar büyükşehirlerde yaşayan insanlardan daha MUTLU. Bildiğiniz gibi, yağmur ve karlı havalarda çiftçi evinde sobanın başında çayını demler oturur. Ya büyükşehirlerde, yağışlı havalarda iki saat trafik de bekleyerek evine gitmeye çalışır. Toplumumuzda ne yazık ki, İSTEĞE BAĞLI SGK ve ÇİFTÇİ SİGORTASI tam olarak bilinmediğinden AMAN BİR SSK'lı iş olsun da ne iş olursa olsun diyerek, EN AĞIR İŞLERDE ÇALIŞTIRILIP ömür bitirildi. Bu gün, 20 dönüm verimli bir araziye sahip olan insan hayatının tamamını garanti altına alabilmekte. Ancak, bilinçli bir tarım yaparsa. Özellikle, bir - iki dönüm KAPALI ALAN SERA, yöreye uygun meyve ağaçları yetiştirdiğinde ve ayrıca iki süt ineği beslediğinde çiftçi kardeşimizden daha mutlusu yok. Ancak, bizlere öyle bir hastalık aşıladılar ki, KÖY HAYATI ÇOK ZOR, diyerek tarımdan bilinçli olarak uzaklaştırdılar. Çiftçi kardeşlerimiz özellikle yöremizde ki insanlarımız PROFESYONELCE TARIM YAPMADIKLARINDAN köy zor oldu.

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)

Biraz araştırma yaptığımızda İstanbul'a ege bölgesinden GÖÇ eden insan sayısı hiç yok gibi. Çünkü, EGE BÖLGESİNDE tarım yapılmakta. KELKİT VADİSİ olarak YATIRIMLARDAN bahsetmekteyiz. Bölgemizde GENÇ kardeşlerimizin olmamasından dolayı en büyük görev EMEKLİ büyüklerimize düşmekte. Yazın altı ay köyde yaşayan büyüklerimiz, bölgeye uygun AĞAÇ DİKMELİ. Örneğin, bir köy sadece ÜZÜM dikecek, diğeri ELMA dikecek ki EKONOMİK bir değeri olsun. Ne yazık ki, on ağaç dikildiğinde her çeşit fidan dikilmekte. Pazara gidecek bir kasa elmayı zor toplanmakta. Çeşit fidan dikildiğinden dolayı ise TOZLANMA olmadığından ve bahçe düzenlenmesinde ERKEKSİ ve DİŞİ fidanları tanımadığımızdan RASTGELE dikilen fidanlardan dolayı istenilen ürün alınamamakta. Bu gün dikilen yüzlerce KİVİ fidanından verim alınamamakta. Sebebi ise, fidan satanların ve alanların dişi ve erkek fidanı tanımamaktan ve üç - beş kivi fidanı ile istenilen verim sağlanamamakta. TEK ÇEŞİT ÇOK VERİM. Gelecek TARIMDA. ZAGPA - BAYIRKÖYÜ

• Cevapla
• Beğen (0)
• Beğenme (0)