Eskiden teknolojik imkânların kısıtlı olduğu zamanlarda insanlar pek çok işlerinde yardımcı olarak (At, Eşek ve Katır gibi) yük hayvanlarından yararlanırlardı.Bu tür hayvanlara rahat binebilmek için ise, semer kullanılırdı. Günümüzde de bu alışkanlık devam ediyor olsa da oldukça azalmış durumdadır. Çamoluk taraflarında özellikle bazı köylerde (Fındıklı Köyü) yük hayvanı kullanımının devam ettiği görülmektedir.

Alucra pazarındaki küçük iş yerinde her Cumartesi günü gelerek Semer tamiri ve satışı yapan emektar ustayı görünce hem bir fotoğrafını çekeyim hem de kendisiyle bir röportaj yapayım istedim.
Ustamızın adı Nazmi SEMERCİ. Mesleğini kendisine soyadı olarak seçmiş. Yaklaşık 55-60 senedir bu işi yapıyor. Kendisi aslen Şebinkarahisar’lı olup, Cumartesi günleri Alucra’ya geliyor. Semer tamir ve satışının yanında Cetmi Sepeti ve yağ küleği de satıyor.


Yeni semerleri 150-200 liraya satmasına karşın mesleğin devamı açısından aslında bu rakamın 300-350 lira olması gerektiğini belirtiyor. Zira Semer için gerekli olan Keçi derisinin Çorum’dan, Gürgen ağaçlarının ise işlenmiş halde Ordu-Mesudiye’den geldiğini belirtip bu işin yoğun emek gerektiren bir iş olduğundan söz ediyor. Şu anda Şebinkarahisar’da kendisinden başka iki meslek erbabının daha bulunduğunu ve yeni yetişen sanatkârın da bulunmadığını belirtiyor. Oysa geçmişte 20 semerci, demirci ve nalbantın bulunduğunu anımsatıyor. Günümüzde bu işi yürütenlerin de üretimlerini Gümüşhane-Torul’da pazarladıklarını aksi taktirde onların da bu daha fazla sürdürebilmelerinin mümkün olamayacağını söylüyor.

Mesleğin gelişimini ve bu günlere nasıl gelindiğini sorduğumuzda da teknolojik imkânların gelişmesiyle birlikte insanların ekonomik olarak rahatlamalarıyla motorlu taşıtlara yöneldiklerini belirtiyor ve son olarak da ATV denilen dört tekerlekli motorların yaygınlaştığını, dedelerin köylerden bu motorlarla pazara gelip ihtiyaçlarını gördüklerini dolayısıyla yakında semerciliğin nostaljik bir anı olarak  tarih sayfalarında yerini almasının kaçınılmaz olacağını hayıflanarak anlatıyor.


www.alucra.com
Murat TOSUN