CANİKLİ CUMHURİYETİ


            Bizim kültürümüz kıssalarla doludur ki,  hisseler çıkaralım. Aslanların  bin bir hile ile üstesinden geldikleri   sürüdeki,  “ Sarı Öküz hikayesini “  bilmeyen  yoktur. Bu  öküz  hikayesi de nerden çıktı diyeceksiniz?  Son kongrelerde  liste dışı bırakılanların çırpınışları aklıma bu hikayeyi getirdi.

            Önce  “ pardon böyle  yapabiliriz… “     diyen  Ankara’daki  Giresunlu bürokratlar temizlendi,  il, ilçe ve belediyelerdeki encümenler  temizlendi, milletvekili olabilecek potansiyel  isimler temizlendi,  mevcut  milletvekilleri  temizlendi, temizlik sürecinin son ayağı  nihayet  yönetimlerdeki  şahinler ve zekiler  temizlendi. Rektörlük seçiminde en yüksek oyu alan iki öğretim üyesinin ismini bizzat sildiren  Sayın Canikli  ve ekibi, Giresun’da artık Canikli  cumhuriyetinin kurulduğunu ilan etmişlerdi. Oysa son   temizlenenler  ilk temizlenenlere  sahip çıksalardı  böyle  bir sonuçla karşılaşılmazdı.

               Şimdi ise atanması için her türlü desteği vermesine rağmen,  atandıktan sonra Canikli Cumhuriyetinin  talimatlarına boyun eğmeyerek, üniversiteyi bilim yuvası yapacağını açıklayan  Rektör  Sayın Aygün ATTAR’ a karşı savaş açmış görünüyor. Cümle aleme rezil olduğumuz, yaklaşık İki yıl süren krizin ardından atanan rektöre destek olunarak,  kaybedilenleri kazanıp  üniversiteyi toparlamak  yerine, maalesef  yeni bir krize doğru sürükleniyoruz.    

                Ne imiş? Efendim Rektör Hanım çocuk yuvasına ziyarette bulunmuş,  Giresunspor’ un maçına gitmiş.  Yok efendim Rektör Hanım ilçelere ziyaretlerde bulunuyormuş.  Bu faaliyetler  ürkütmüş olmalı ki,  Canikli cumhuriyetinin bütün fertlerine Sayın Rektörü nezaket ziyareti dahi yasaklanmış, es kaza ziyarette bulunanlarda  azar işitmişler.

                Hani, nerde o zaman,  asıl hedefimiz  özgür yönetim,  özgür üniversite ve  özgür eğitimin tesisi değil miydi?   Kolayı var Sayın CANİKLİ , sadece rektörünün  atanması dahi iki yıl sürmüş,  gerek idari gerekse eğitim açısından  güç kaybına uğramış Giresun Üniversitesi’ ni , bilim yuvası yapacağını ifade eden rektörüne bırakır, Giresun’a  özel bir üniversite açarsınız.   Hem de öyle bir üniversite açarsınız ki,   rektörlük seçiminde  bir oy  dahi alamayan   öğretim üyesini   rektör olarak atar, orada  canınızın istediğini  de yapabilirsiniz.

                Sayın CAN iki oy almasına rağmen rektörlük koltuğuna oturunca ,  Sayın CANİKLİ’ nin yakın çalışma arkadaşları:  Giresun’da  parti bizim, biz ne dersek  o olur, şimdi  üniversitede bizim oldu  diyerek Canikli cumhuriyetinin kuruluşunu kutluyorlardı.  Tıpkı:  “ Bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz  “  diyen,  Ankara  Eski Valilerinden Sayın Nevzat TANDOĞAN ’ın  anlayışında olduğu gibi.

               Memleketin başka derdi yok mu da bunları kaleme alıyorsunuz diyenler olacaktır. Evet doğrudur. Giresun’ un demiryoluna, limana, spor ve turizm tesislerine, fabrikalara,  Eğribel Tüneli’ne, Tıp Fakültesi Hastanesine,  İç Anadolu’ya bağlayacak yollara, yer altı kaynaklarını değerlendirecek maden tesislerine ve özgür bir üniversiteye ihtiyacı yok. Zira geçtiğimiz günlerde ilimize ziyarette bulunan Orman  ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU’ ndan çok daha büyük hacme sahip yatırımlar beklerken, iş makinesi  sözü şehrimizin kanaat önderleri tarafından yeterli bulunmuştur.      

 

                                                                                                                                    Ali  Zafer TOPŞİR

YORUM EKLE

banner200

banner205