Ülkemizde,özellikle de Mübarek Ramazan ayı ile birlikte artan terör saldırılarının yaşattığı acılar, artık dayanılmaz olmaya başladı.
Neredeyse her gün, Güneydoğudan gelen şehit ve gazi haberleri, ülke insanının hem canını sıkıyor hem de sabrını zorluyor.
Son olarak Hakkari de yaşan hain pusu ve 12 şehit haberleri,acıları bir kat daha arttırdı.
Yüreklere, sönmesi zor Alev Topu bıraktı, yakıtı kan olan.
Ve bir çok vatan evladı toprağa düştü ,Şehit oldu.
Yakın zamanda.
Bir çok Şehit’in yavrusu yetim, karısı dul kaldı,
Yakın zamanda.
Hulasa büyük acılar yaşadık ülke olarak,
Yakın zamanda.
Ülkemizde yaşadığımız bu acıya,birde Afrika’da yaşan insanlık dramı eklendi.
Yakın zamanda.
2011 yılının ikinci yarısından itibaren neredeyse ülkemizde her güne bir şehit haberi düşerken,Afrika da açlıktan ölenlerin sayısını hiç bilemiyoruz.
Bu yazıyı yazmamızda ki amacımız,
Yakın zamanda ,
Çamoluk’ta yapılacak olan Bal Festivali.
Yapılacak olan bu festivalin programı, hepimizin de bildiği gibi üç gün üç gece olacak.
Bu üç gün içinde de, eğlence programları var.
Festivalde bir çok sanatçı program yapacak.
Program yapacak olan sanatçıların neredeyse hepsinin de söylediği eserler, oyun havası niteliğinde.
Anlayacağınız Çamoluk Bal Festivalinde onlar söyleyecek bizler oynayacağız.
Oynaya bilirsek!
Onlar beklide, bizim daha canlı ve kıpır kıpır olabilmemiz için, repertuarlarındaki en oynak eserleri seslendirecekler,
bizleri eğlendire bilmek adına,
bizleri eğlendire bilmek adına,
Tabii eğlenebilirsek!
Belki eğleniriz,yüreklerimiz katılaşmış ise,
Belki eğleniriz empati yapmayı bilmiyor isek,
Belki de yaşadığımız ülkeyi ve ülkede yaşananlara aldırmadan,
Deyim yerindeyse “vur patlasın çal oynasın” nasıl olsa bizim çocuklarımız yanımızda.
Deyim yerindeyse “vur patlasın çal oynasın” nasıl olsa bizim çocuklarımız yanımızda.
Bu gün başkasının olarak görebildiğimiz acı yarın bizi de vurabilir.
Oysa bu acıyı bir başkasının olarak görebilmek,gaflet ve delaletle olabilir ancak.
İlçemiz çevresinde milliyetçi ,muhafazakar bir yer olarak kabul görüyor,
bizlerde bu beklentileri boşa çıkarmayalım.
bizlerde bu beklentileri boşa çıkarmayalım.
Çamoluk Haber olarak diyoruz ki!
Özelde Çamoluk Bal Festivalinin, genel de ise bölgemizde yapılacak bu tür organizasyonların eğlence bölümleri, bu sene için. iptal edilsin.
Bu yazı kaleme alındığında Çamoluk Bal Festivaline yaklaşık 10 gün var.
Kalan bu on günde daha kaç Şehit haberi alacağız onu da bilmiyoruz.
Temennimiz hiç olmaması tabii.
Ama işin doğası gereği anlaşılıyor ki, biz şehit haberleri almaya devam edeceğiz istemesek de.
İşte bu nedenle bir nebze de olsa onların acısını yüreğimizde hissettiğimizi belli edelim.
Festival’in eğlence bölümlerini iptal ederek.
Festivali iptal edelim demiyoruz.
Bir tek sanatçıların repertuarında değişiklik olsun istiyoruz,
Sanatçılar gelsin ama, insanları coşturacak ve oyun oynatacak eserleri değil de daha farklı eserlerini seslendirsinler.
Bu teklifimiz çok ta imkansız ve yapılamayacak bir şey değil.
Belki bu düşüncemizi ütopik bulanlar olabilir.
Ama acıların taze olduğu bu günlerde, bir çok Çamoluklunun şehit haberleri üzerine, sanal alemde ki profillerini siyah kurdelalarla donattığını, şehitlere saygı ifade eden paylaşımlar yaptığını da göz önüne aldığımız da, yapılacak olanın hiç de fazla tepki göreceğini düşünmüyoruz.
Yine hep birlikte empati yapalım ve kendimizi Şehit aileleri yerine koyalım.
Siz acıları yaşarken, komşularınızdan birilerinin doyasıya eğlendiğini düşün!
Çocuğunuzun da, bu ülke ve eğlenen insanların can ve mal güvenliği için canını verdiğini düşünün!
O eğlenen insanlar hakkında ki düşünceleriniz ne olur acaba?
Yine bu konuyla ilgili olarak Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yılmaz Özdil, belki bizim isteyipte söyleyemediklerimizi çok güzel ifade etmiş.
Yılmaz Özdil yazısında;
Şehitler ölür
Altı yaşındaydım.
İhtiyar bi komşumuz vardı.
90 küsur...
Vade doldu.
Vefat etti.
Dün gibi hatırlıyorum...
İlk kez tanışmıştım ölümle.
Yas ilan edilmişti mahallede.
Televizyon açmak yasak.
Radyo kısılacak.
Teybe hiç dokunma...
“Duyulur, ayıp olur” deniyordu.
Yüksek sesle bile konuşulmuyordu.
Herkes fısır fısır.
Sokağa çık ama...
Sakın top oynama.
Anneler toplanırdı, komşu evinde.
Babalar toplanırdı, kapı önünde.
Ve, cami...
“İnsan”a yakışır bir vakar.
Sessizlik, usul usul gözyaşı, başsağlığı dilekleri, dostlar sağ olsun temennileri, sonra hep birlikte mahalleye dönüş...
Hüzün korteji.
*
Yatağında, eceliyle son nefesini veren 90 küsur yaşındaki komşularımızı
bile böyle uğurlardık...
Hatırlarsınız.
*
E bakıyoruz bugün...
Tivilerde şarkılar, türküler.
Radyolar şen şakrak.
Kim kimi düdükledi, tam gaz.
Maçlara devam.
Hâlâ, parite marite filan.
*
Bıyıkları terlememiş fidanlar onar onar düşüyormuş, hikâye.
Sen bak borsa düşmesin.
Altı yaşındaydım.
İhtiyar bi komşumuz vardı.
90 küsur...
Vade doldu.
Vefat etti.
Dün gibi hatırlıyorum...
İlk kez tanışmıştım ölümle.
Yas ilan edilmişti mahallede.
Televizyon açmak yasak.
Radyo kısılacak.
Teybe hiç dokunma...
“Duyulur, ayıp olur” deniyordu.
Yüksek sesle bile konuşulmuyordu.
Herkes fısır fısır.
Sokağa çık ama...
Sakın top oynama.
Anneler toplanırdı, komşu evinde.
Babalar toplanırdı, kapı önünde.
Ve, cami...
“İnsan”a yakışır bir vakar.
Sessizlik, usul usul gözyaşı, başsağlığı dilekleri, dostlar sağ olsun temennileri, sonra hep birlikte mahalleye dönüş...
Hüzün korteji.
*
Yatağında, eceliyle son nefesini veren 90 küsur yaşındaki komşularımızı
bile böyle uğurlardık...
Hatırlarsınız.
*
E bakıyoruz bugün...
Tivilerde şarkılar, türküler.
Radyolar şen şakrak.
Kim kimi düdükledi, tam gaz.
Maçlara devam.
Hâlâ, parite marite filan.
*
Bıyıkları terlememiş fidanlar onar onar düşüyormuş, hikâye.
Sen bak borsa düşmesin.
Yılmaz Özdil böyle ifade ediyor gerçekleri
Gelin biz sonradan çok pişman olabileceğimiz ve vicdanen rahatsız olabileceğimiz işi yapmayalım.
Unutmayalım ki,
Bizler Göl Parkta doyasıya(!) eğlenirken o şehitlerin ruhları,Karşıyaka ve Yazılar Mahallesinin hakim tepelerinden bizleri izliyor olacaklar.
Yılmaz Özdil’inde yazısında bahsettiği gibi, büyüklerimizin 90 yaşında, yatağında ölen komşularına gösterdiği taziye ve yas’ı, bizler,ömrünün baharında toprağa düşen canlar için göstersek!
ne dersiniz?
Belki şunu da diyenler olabilir; Teröründe istediği bu,insanların günlük hayatlarına etki edebilmek ve kendi propagandasının yapılmasını sağlamak diye.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi organizasyonları komple değil,yalnız eğlence bölümleri iptal edilsin.
Başkalarının acısı üzerinde bizler,eğlenmeyelim.
Keser döner sap döner,gün gelir hesap döner, unutmayalım!
Acıları paylaşmaz isek,acılarımızı paylaşacak kimse bulamayız.
Öneri bizden değerlendirmesi festival organizatörlerinden.
Umarız bu teklifimizi kayda değer bulurlar.
Öneri bizden değerlendirmesi festival organizatörlerinden.
Umarız bu teklifimizi kayda değer bulurlar.
Bu yazıyı mümkün olduğunca profillerimizde paylaşarak,bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışalım
Çamoluk Haber
Öncelikle bu yazıyı yazan kardeşimizden allah razı olsun.Kendisi bizim derdimizi yazıya dökmüş saolsun. Bu yazıyı herkesin okuyup anlaması vede uygulaması gerek.Bu yazıda yazanların uygulanmasını Çamoluk Derneğinden rica ederiz.