Giderek yaz aylarına ve okulların tatil olduğu döneme denk gelen  Dini bayramlar Çamolukta  daha bir coşkulu geçmeye başladı.
2010 yılı Ramazan Bayramıda bunlardan biri,belkide en kalabalığı oldu. Anayasa Referandumuna denk gelmesine rağmen Çamoluklu Bayram tercihini Çamoluktan yana kullandı.Ramazan Bayramından önceki Son pazar olan pazartesi pazarı görülmeye değerdi.Pazara vardığınızda kendinizi bir anda İstanbuldaki kalabalık semt pazarlarında hissedebilirsiniz,Taki Nal,Mıh,Yular satılan tezgahı görene  kadar.İnsanlarda tatlı bir Bayram ve geri dönüş telaşı Kimileri köylerden gelen Domates,Biber,Bademlerle ilgileniyor Kimileride Yöresel süt ürünleriyle, birkısmıda geriye döndüklerin de Çamoluk'u anlatabilecek hediye bulma peşinde.Birkısım Çamoluk'luda resim çektiğimizi görünce"Çek çek birde Çamolukta kimse yok diyorlar,hizmet isteyince işte bu insanların çoğunluğu yanlız 3-4 ay dışarda geçiriyorlar gerisi hep Çamolukta geçiyor çekte görsünler Çamoluk nufusunu"diye dert yanıyor.

Bayramları Çamolukta ve köylerde geçirmek,büyüklerimizin yanında.
Anne,Babanız yoksa köyde bir akrabanızın yanına varmak ve bayramını tebrik etmek, oda yoksa köy evlerinde tek başına yaşayan yaşlı komşularımızın yanına gitmek ve ellerini öpmek! İnsana Dünyada tada bileceği engüzel duyguyu tattırıyor. 
O yaşlı ve Bayramı kimsesiz geçiren insanların size acı bir tebessümle bakışı ve teşekkür edişi!
Neden olmasın iki bayramın birini onlarla geçirmek! çokmu zor?
Oysa empati yapabilsek onların yerine kendimizi koyabilsek!
İşte ozaman senede bir defa gelmenin bile çok az olduğunu düşünürüz.
Haydin! bundan sonra İki Bayramın birini köyümüzde geçirelim...