12  Haziran 2011 milletvekili seçimleri…Türk halkı demokrasiye olan inancını bir kez daha sandığa giderek göstermiş,      demokrasi tarihinde  belki de en yüksek katılımın sağlandığı seçimlerinden  biri gerçekleşmişti. Diğer boyutuyla hep tartışılan temsilde adalet anlayışı ise,   yüzde doksanlara varan  temsil oranıyla meclise taşınmıştı. Katılımcı, demokratik ve çağdaş Türkiye’yi yirmi birinci yüzyıla hazırlayacak yeni anayasanın yapımı için gerekli   halk iradesi de,  arzu edildiği gibi tesis edilmişti. Bu büyük resmi algılayabilen ve  beklentilere cevap verebilecek güçlü bir iktidar  artık kurulmuştu.

 

               Geride kalan altı ay gibi kısa süre,  yeni anayasa konusundaki beklentilerin gerçekleşmesi konusunda  kuşkular oluşturmuştur. Bu konunun nasıl bir  seyir göstereceğini ilerleyen süreçte birlikte izleyeceğiz.

 

               Yemin krizi, terör, KCK operasyonları, Suriye ile olan ilişkiler, şike operasyonu,  Fransa parlamentosunun  aldığı karar derken, gündemin son halkası cumhurbaşkanlığının süresi beş yıl mı, yedi yıl mı? 

 

              Basından edindiğimiz bilgilere  göre yabancı bir kaynak, Ankara kulislerinden sızan bilgilere göre ise AKPARTİ  çevresince yaptırılan, “ Sayın Başbakanımız giderse yerine kim gelsin ”  anketinin sonuçlarının aralık ayı başında yayınlanması,  Cumhurbaşkanımızın görev  süresinin tartışılmasını ülke gündemine taşımıştır. 

 

               Peki, Sayın Cumhurbaşkanımızın görev  süresini ülke gündemine taşıyan bu anketin sonucu neydi acaba?   Ankete göre Sayın Tayyip ERDOĞAN’ an dan sonra olası başbakan adayları sırsıyla;  Sayın Ahmet DAVUTOĞLU, Abdullah GÜL, Bülent ARINÇ ve Ali BABACAN olarak  gösterilmişti.

 

               Hukuki açıdan  iktidar Sayın  Cumhurbaşkanımızın  görev süresi yedi yıl derken, muhalefet sürenin beş yıl olduğunu ifade etmektedir. Hal böyle iken milletvekili emeklilerine yapılacak zam ve kamuoyunda şike yasası olarak bilinen  kanunların değişiminde  bir araya gelindiği gibi, bu hususta da bir araya gelinerek en kısa sürede çözüm üretilmelidir.  Zira; 5678  Sayılı Kanunun geçici  18. Maddesine göre:  “ Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın 67 nci mad­de­si­nin son fık­ra­sı, Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­ri­nin ya­pı­la­bil­me­si için; çı­ka­rıl­ma­sı ge­re­ken ka­nun hü­küm­le­ri ile se­çim ka­nun­la­rın­da ya­pı­la­cak de­ği­şik­lik­ler bakımından dik­ka­te alın­maz.”    Yani “ Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz ” hükmü cumhurbaşkanlığı seçimi için geçerli değildir.

 

               Sayın Cumhurbaşkanımızın görev süresiyle ilgili olarak gerek iktidar gerekse muhalefet farklı rakamlar telaffuz etseler de, 5678 Sayılı Kanunun geçici 18. Maddesi   her iki ihtimalin gerçekleşebileceği konusunda bizlere  açık kapı bırakmaktadır. Zira,   Sayın Başbakanımızın oldukça yakın çevresinden  edinilen bilgilere göre : “  Sayın Başbakanımız 2012 yılı Temmuzunda   Köşkte olacaklardır.”