2011-11-27 20:41:22

BİZİM KÖYDE BİR DERSİMLİ

Ali Zafer Topşir

27 Kasım 2011, 20:41

 
7 -8 yaşlarında bir çocuk . Tek söylediği: “ Arıyorum arıyorum bulamıyorum, anam ile babamı ”. Derken yolu bizim köye düşer. Köyün ileri gelenlerinden biri, çocuğun çaresizliğine dayanamayarak onu evlatlık edinir. Yeni bir ana kucağına kavuşan, ismini dahi bilmeyen bu garibanın adı da Hüseyin’dir artık. Hayat mücadelesine Karadenizin bir köyünde devam eden Hüseyin, her yetişkin gibi evlenip çocuk sahibi olduğu gibi, her Karadenizli gibi de gurbete gider. Gel zaman git zaman, Hüseyin’in Dersim’de yaşanan trajediden kaçan bir ailenin çocuğu olduğu anlaşılır.
 
Hiç tanımadığı kimsesiz bir çocuğu evlat edinerek sunduğu sıcak bir yuvanın yanında, sahip olduğu her şeye de ortak eden tarifini mümkün olmayan bu gönül ve anlayış, Merhum Nurettin TOPÇU’nun da ifade ettiği gibi, İslam ve onunla kimlik bulan Anadolu ahlakıdır.
 
İslam Dini’nin insan merkezli bir inanç sistemine sahip olmasına rağmen, Anadolu coğrafyası da dahil olmak üzere, İslam toplumu idarecilerinin totaliter anlayışları hep olmuştur. İslam’ı ilk yıllarında Müslüman olmuş ve bütün varlığını İslam için vakfetmiş Hazreti Osman şehit olmasına rağmen, Medine’de Yahudi mezarlığına defnedilmiştir. Evet yanlış duymadınız. Mü’minlerin emiri Hazreti Osman Müslüman mezarlığına değil, Yahudi mezarlığına defnedilmiştir.
 
Muaviye kendi ailesinin iktidar hırsına kapılarak, Kerbela Faciasının yaşanmasına ve Kabe’nin yıkılmasına yol açmıştır. Abbasi Devletinin Alevi olan son Veziri İbni Alkami ‘nin Moğolları İslam’ın ve Anadolu’nun başına bela etmesinin nedeni, iktidar hırsıdır.
 
Yavuz Sultan Selim’in Akkoyunlu Devleti ile olan iktidar mücadelesinden dolayı, Alevi Türkler yıllarca sefil ve perişan bir yaşam sürmüşlerdir. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce petrol avcısı İngilizlerin oyununa gelen Arap yöneticileri, Yemen, Mekke ve Medine’de Osmanlı askerlerine büyük zulüm ve işkence etmişlerdir.
 
Dersim, Çorum, Maraş, Sivas, Başbağlar Olayları, 12 Eylül ve otuz yıldır devam eden PKK terörü makus talihini bir türlü yenemeyen Anadolu’ nun yaşadığı son trajedilerdir.
 
İslam Dini’nin insan merkezli bir inanç sistemine sahip olmasına rağmen, İslam toplumu yöneticilerinin totaliter, zalim ve hak tanımaz anlayışlarının temel nedeni, nefis terbiyelerinin zafiyetinden kaynaklanan iktidar hırsındandır. Hakk’a yakınlığın Merhamet, sevgi, akıl ve anlayış gibi insani öğretilerle kazanıldığı bir anlayışın idarecilerinin, totaliter bir yönetimi benimsemiş olmalarının kabul edilebilecek mantıki bir izahı yoktur. 
 
Her şeyden önce işe kendi varlığından başlayıp benliğini nefsani duygularından arındırarak, bütün mal varlığını halka dağıtmış, toplumun en fakiri gibi yaşamış, insanı insan yapan akla ve ilme değer vermiş ve İslami değerler le kimlik kazanarak insanlığa örnek bir yönetim anlayışı sunan, Ömer Bin Abdulaziz’ler her daim olmuş ve olacaktır.
 
Saygılarımla.
 
Ali Zafer TOPŞİR
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.