Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, FETÖ/PDY diğer terör örgütlerinden pek çok yönüyle farklılıklar ortaya koymaktadır. Bu nedenle mevcut terörle mücadele yöntemleri FETÖ/PDY ile etkin bir mücadele için yeterli değildir. Bu nedenle yeni bir terörle mücadele yöntemi geliştirilmek zorunluluk arz etmektedir. Terörizm disiplini açısından, “ Yeni Nesil Terör Örgütü” kavramı çerçevesinde FETÖ ortaya koymuş olduğu özellikleri genelleştirmek ve bu amaca uygun terörizmle mücadele stratejisi ortaya koyabilmektedir. Bu hedef çerçevesinde;
*Yeni Nesil Terör Örgütü Eylemleri terör eylemlerinden farklı olarak korku ve dehşet yaratma yerine, istihbarat teknikleri kullanılarak hedefleri görev alanı dışına çıkarma, algı yönetimi, medya da stratejik iletişim araçları ile kara propaganda yapma, topyekûn yönetimi değiştirmek için demokrasiye askeri müdahale, gazetecilere yönelik suikast eylemleri gibi kolektif şiddet uygulama.
*İdeolojisi, hareketin yaratıcısının fikirlerine dayalı olduğu için terörün sona ermesi ancak fikir babasının “ her şeyin bir başka devletin ya da grubun çıkarına olduğunu itiraf etmesi”, “ dinle alakalı olmadığını belirtmesiyle mümkün görülmektedir. Ancak her dini hareket zaman içinde farklı liderler ile barış ya da kolektif şiddet arasında bir çizgide gider gelir. Şiddete başvurduğu andan itibaren şiddet toplumla iletişim kurma siyaseti haline gelmektedir. Örgütün ideolojini oluşturan Gülen’in ölümünden sonra hangi liderin hangi çizgide örgütü devam ettireceği gelecekte ki mücadelenin de biçimini belirleyecektir.
*Örgütün alt gruplara ayrılarak, bağımsız hareket edebilen hücre yapıları da ortaya çıkabilir ve şiddet bu gruplar tarafından devam ettirilebilir. (Ankara’da öldürülen Rus konsolos suikastı yalnız kurt eylemi gibi..) Meşru şiddet kullanma imkânına sahip polis ya da asker içerisinde örgütlenme imkânı bulabildiğinden öldürme, sabotaj, bomba yapımı gibi konularda sivil örgüt üyelerinden daha etkin olabileceklerdir. Yurt dışında muhalif grupları ya da örgütleri kendi çatısı altında birleştirip operasyon yaptıran gizli servislerin derin yapıları içinde örgütün bu tip elemanları kullanışlı hale gelebilecektir. Ulusal sınırlar içerisinde tüm tedbirler alınsa da yurt dışından ülkeye yönelik faaliyetlerde ülkeye kolayca sızabilme
açısından en uygun kişiler olarak kullanılabileceklerdir. Tüm bu dikkate alınması gereken riskler mücadelenin zaman alan ve zor olacağını da ortaya koymaktadır.