Hemen hemen herkesin FETÖ-Toto oynadığı günümüzde öncelikli olarak kimlerin Fetö'cü olduğunu belirlemeden soruna kökten bir çözüm bulmanın imkansız olduğu kanısındayım. Bundan önce her ne şekilde olursa olsun Fetö-Pdy ile ileri seviyelerde bağlantısı olan ve Devletimizin belirlemiş olduğu kriterlerin birden fazlasını barındıran 17-25 aralık operasyonları sonrası da bu faaliyetlerine devam eden herkesin potansiyel Kripto Fetö-cü olduğunu göz önünde bulundurmak durumundayız. Diyebilirsinizki pek çok kişinin bir şekilde bağlantısı olmuştur. Nihayetinde bu örgüt; Eğitim, sağlık, finans, ticari, STK vs gibi pek çok alanda faaliyet göstermiş ve geçmiş dönem siyasi iktidarlarla da olabildiğince iyi ilişkiler içinde olmuştur yani toplumun her kesminden insanların az çok bir teması da var ise onlara da FETÖ'cü gözü ile mi bakmak gerekir hayır o yüzden yazımında başında da belirttiğim gibi FETÖ-Toto oynamanın bu mücadeleye katacağı hiç bir şey yoktur. Bu tip mesnetsiz iddia ve söylentiler toplumsal gerilimlere ve masum insanların suçlanmasına yol açar ki bunu çok iyi bilen ve birbirine garezi olanlar da bu yolla karşısındaki kişiyi itham ederek itibarsızlaştırma yoluna gidebilir. Türkiye'nin FETÖ-PDY ile mücadelesine katkıda bulunmayı Vatansever bir Müslüman Türk evladı olarak en temel vazifem bildim ve bu örgüt hakkında Türkiye'de ilk ve tek olan FETÖ-PDY Master Tez çalışmamı yaparken Çamoluk Haber editörü Sn. Kazım Karaçonban'ın daveti üzerine Çamoluk Haber Sitesinde konu hakkında yapılan yanlışlara mahal vermemek adına köşe yazıları yazmaya karar verdim.
Öncelikle Mücadele ederken başında da belirttiğim gibi Potansiyel Kripto Fetö'cü olma potansiyeli olanları ayıklayarak mücadele yürütülmelidir, peki kimler Kripto Fetö'cü olma potansiyeline sahiptir. ByLock Kullanan herkes , 17-25 Aralık Adli darbe girişim sonrası ise Devletimizin belirlediği kriterleri Örneğin Bank Asya, Zaman gazetesi aboneliği, TUSKON üyeliği vs. gibi kuruluşlarlar ilişkisini kesmeyenler. Diyebilirsiniz ki ya pişman olanlarda vardır 15 Temmuz gibi haince bir girişimi onlarda beklemiyor ya da tasvip etmiyorlardır. Evet gerçekten pişman olanlar olabilr ama biz gerçekten kimin pişman olduğundan nasıl emin olacağız masum insanları zan altında bırakmayalım gibi sorular aklınıza gelebilr bunun içinde bir örnek vermeden edemeyeceğim yine Fetö Örgüt ile ilgili; Fethullah Gülen Cemaati hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri içinde tek resmi soruşturma yürüten isim olan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcısı Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Nisan 2016 tarihinde Hürriyet'ten Ahmet Hakan'a mülakatında şu ifadeleri kullanıyordu: Yaşar Büyükanıt, 1986 yılında Kuleli Askeri Lisesi Komutanıyken askeri lise sınavlarında yaklaşık 250 öğrenci, Türkçe sorularını tam yapıyor. Yapılan inceleme sonucu soruların cemaat tarafından çalındığı ve bu öğrencilere verildiği tespit ediliyor. Bu öğrencilerin 50-60 kadarı atılıyor. Geri kalanını “kazanırız” falan diye atmıyorlar.
Kazanırız denilerek Atılmayan 190-200 kadar öğrenci ne oluyor biliyormusunuz; 15 Temmuz gecesi Milletin Silahını Millete doğrultuyor. İkinci yazımda Cemaatin ve Terörist başının; İzmir Kestane pazarında başlayarak adım adım günümüze nasıl geldiğini nasıl taraftar bulduğunu, Ortaya çıkışının Sosyolojik, psikolojik ve toplumsal alt yapısının nasıl oluştuğundan başlayarak, 15 Temmuz'a gelen ihanet sürecini anlatarak sizleri aydınlatmaya çalışacağım.
Not: Perinçek ve ekibi de en az FETÖ kadar tehlikeli bir yapıdır ve devlete sızmalarına müsade edilmemesinde fayda vardır. Milliyetçi Vatansever Müslüman Türk evlatları tercihimiz olmalıdır.